Müjde Işıl – Sinemaya adanmış bir ömür derler ya… Onunki tam da öyleydi… 40 yıllık ömrünün 20 yılını (küçük yaşta sinema salonlarında çalıştığını da eklersek tahminen de 30 yılını) sinemaya vermiş… Tam manasıyla bir işçi, sevdiği işi yapmış lakin bunun keyfini süremeyip cefasını çekmiş; vaktinin pek Fazla meslektaşı gibi… Kendi hayatı da sinema üzere olanlardan… Sinemanın büyüsüne Ufak yaşta kapılıp soluğu İstanbul’daki setlerde alıyor. Ne Amel olsa yapıyor, dalda tutunmak için kendisine “suç geçmişi” yazıyor. Cüneyt Arkın ve Kemal Sunal ile unutulmaz sinemalara imza atıyor lakin yemediği dayak da kalmıyor. Ve gerisinden gelen ağır hastalık süreci… 1991’de yani vefat etmeden Çabucak Evvel kendisiyle yapılan röportajda “Dev üzere adamım, çöktüm. Bastığım yer titrerdi, bugün ben titriyorum” diyor. Kararakteristik yüzü, Kocaman cüssesiyle sinemamızın müstesna oyuncularından Yadigâr Ejder o…
Son röportaj
Erhan Tuncer, birinci Defa 2014’te yayımlanmış “Bir Yadigâr Ejder Kitabı”nı Nemesis Kitap’tan filmografisi ve fotoğrafları güncellenmiş, yeni bir kapak ve yenilenmiş baskısıyla bizlerle buluşturuyor. “Orhan Veli’nin Süleyman Efendisi üzere ‘kendi gidip ismi yadigâr kalan’ Ira oyuncularının kıssasını arıyorum. Birçoklarının ‘figüran’ diyerek köşeye attığı, o birbirinden Kıymetli sinema işçilerinin öykülerini, emeklerini arıyorum” diyerek açıklıyor kitabı Yazı nedenini. Tuncer şefkatle, vefayla sarıp sarmaladığı Yadigâr Ejder’in biyografisinde Evvel Yeşilçam’ın arbede sahnelerinin ne kadar güç kaidelerde çekildiğini farklı şahitlerin ağzından anlatıyor. Sigortasız, güç şartlarda çalışmanın fotoğrafını çekerken daha kitabın başında Ejder’in erken yaşta vefatının nedenlerini açıklıyor bir bakıma. Tutkuyla bağlı olmadan, sevmeden yapılacak Amel değil lakin Yadigâr Ejder baş koyuyor bu yola. Gerçek ismiyle Adnan Koyun (sonradan Köylüoğlu olarak değiştirmiş aile soyadını) iken kendisine memleketi Sivas’ın ünlü kabadayısının ismini layık görmüş sinemada ne de olsa.
Kitapta Ejder’e sinemada seslendirenlerin listesi ve meslektaşlarının anıları üzere araştırma kısımları de dikkat cazip. Arkadaşları ve meslektaşlarının anlattıklarında onun hem taşı sıkıp suyunu çıkan hem de Hariç görünüşünün tersine ne kadar yufka Mert biri olduğu vurgulanıyor. Kitaptaki gazete kupürleri ve fotoğraflar Değerli bir arşiv vazifesi üstleniyor. Kitabın en etkileyici kısımları ise onunla yapılan nihayet röportaj ve bir de hayali röportaj. nihayet röportajında oyuncunun kesime küskünlüğünü ve yılgınlığını okumak Yürek dağlıyor. Erhan Tuncer Fazla sevdiği kahramanının Düş kırıklıklarını birazcık da olsa telafi etmek ister üzere hayali bir röportaj yapıyor Ejder ile. Yeniden sektörel ve yaşamsal yılgınlık Mevcut ancak daha umutlu bir söyleşi bu. Gerçek hayattaki mutsuz nihayet yerine daha vefalı bir son; tahminen de Ejder’in ruhuna biraz da olsa huzur verecek bir son…
Yorum Yok