İhsan Dindar – milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr
Dünyanın neredeyse tamamı kapıları kapattı. İçine çekildi. Nisan’da Instagram üzerinden yaptığımız canlı yayında geleceğe dair ümit taşıdığınızı Anlatım etmiştiniz. bütün dünyanın artık bir oldukça sıkılmış bir vaziyette beklediği o hoş günlere yaklaştığımıza inanıyor musunuz?
Elbette inanıyorum. karşıt halde yaşamak ne kadar güç olurdu. Geleceğe umutla bakmak lazım. Çağlar boyunca insanoğlu kaç badireler atlatmış, birçok zorluklarla sınanmış. Bu da bizim imtihanımız. Karamsar olmak vakti yavaşlatmaktan Öbür bir işe yaramaz. kara bir bulut üzere düşünmek lazım bu sıkıntıyı. Dünya dönüyor; şüphesiz geçip gidecek.
2020’ye “Yine Karşılaşırsak” müziği ile veda ettin. Kelamlarına baktığımızda bir kıssa anlatıcılığı var. Çünkü kimi müzik kelamlarında de daha şiirsel bir taraf de ayrım ediliyor. Müziğe imzasını atan İsim olarak sen nasıl tanımlıyorsun?
‘’Yine Karşılaşırsak’’ bu sene çıkardığım Biricik hikaye temelli müzik oldu. Buna yazmaya başlamadan Evvel karar vermedim. ‘’Güneş’’in bu derece imgesel, ‘’Sen Bunları Duyma’’nın bu kadar rastlansal ve şiirsel olmasını da önden hesaplayarak yapmamıştım. İskeletini oluşturduktan sonra müziğin gitmek istediği yere gitmesini izlemek, bir ekip girileri Yazı hareketinin kendisine emanet etmek daha Fazla hoşuma gidiyor. Böylece daha özebir daha eşsiz müzikler oluşturduğumu düşünüyorum.
Yine Karşılaşırsak şarkına performans yüklü bir klip de geldi. Müziğin kayıt süreci ve klipte kimlerle Bir arada çalıştın? Sanırım evvelki çalışmalarından da aşina olduğumuz isimler var.
10 yıldır tıpkı takımla çalışıyorum. Klibi müziğin düzenlemelerini de üstlenen Can Saban çekti. Pandemi hasebiyle yaratıcı süreçte her zamanki kadar esnek olamamıza Karşın kısıtlı imkanla kusursuz bir Amel çıkardığını düşünüyorum. Performans sahnelerini Saban ve yapım amirimiz (aynı vakitte bir davulcu olan) Çayır ile oynadık. Başrolde eski mesken arkadaşım Ferhat Zamanpur ve Fazla sevgili eşi verme Zamanpur eşlik etti bizlere.
Müzik yapmanın yanı Dizi müziği takip eden bunun üstünde düşünen de biri olarak sorum Yine içinde bulunduğumuz periyoda dair olacak. Bu süreçte konuştuğum pek Fazla müzisyen, yeni beste yaparken içinde bulunduğumuz bu süreçte kaçınılmaz biçimde etkilendiklerini Anlatım ettiler. Bu süreç, Laf ve bestelerine tesir etti mi?
Onca derdin ortasında ”Yazar tıkanıklığı’’ denilen illete teslim olmamak Fazla güç olurdu. Pandemi öncesinde de, hatta yazmaya başladığımdan beri Devre periyot mustarip olduğum bir sorundur bu. Uzaklık orta tıkanırsın, ne olduğunu anlamadan geçip masraf. Yazmak, şartsız odaklanmayı gerektiren bir hadise. Mutsuzken, niyetliyken, aklında binbir türlü Öbür şey varken icra etmek Muhtemel değil. Dünya pandemi üzere iri bir imtihana tabi tutulurken odaklanmak da oldukça güç oldu. Alıştık, geçip gitti. Bu yalnızca müzisyenlerin ya da müelliflerin sınandığı bir Sorun de değildir eminim. Taksi sürücüleri de otomobillerini kullanırken binlerce Öbür şey düşünüyor, masa başı işi yapan beşerler da gün içerisinde ekranlarına boş boş bakıyorlardır.
?
“Müzik dalının altyapısal meselelerini görmüş olduk”
Bu süreç seyahatleri, futbol maçlarını bile uzun bir mühlet sekteye uğratmışken müzik, dijital platformlarda dahi olsa Tekrar de bir halde devam etti. “Müzik iyileştirir” mottosuyla hareketle onlarca konser gerçekleşti. Fakat bunlar müzisyenlere maddi manada dönüşü pek de olmadığı aşikâr. Online konserler hakkında neler düşünüyorsun?
Müzik bölümünün altyapısal problemlerini görmüş olduk. Mutluluğumuzda da mutsuzluğumuzda da bizi yalnız bırakmayan müziğin ”iyi gün dostu” olduğumuz gerçeğiyle yüzleştik. Yutmak için Fazla Aka haplar bunlar. Umarım hoş günler Geri geldiği Vakit hayatta kalabilmiş performans merkezleri olur. O ışıklı Aka sahneleri kuran, görkemin ardında kan ter içerisinde emek veren personeller hala mesleklerini icra ediyor olurlar. zıt halde online konser alternatif tahlil değil, Biricik tahlil haline gelecek.
Bir müzisyen olarak eski olağana dair en Fazla özlediğiniz şey nedir?
Arkadaşlarıma sarılmayı, sahneye çıkmayı, maskesiz dolaşmayı. Olağanın kendisini özledim.
Sinema kısmı mezunu birisiniz. Kendi müziğinize da klip çektiniz. Ki geçmişte kliplerinizde Can Saban ile çalışmalarınız yükte. Görüntü dışında önümüzdeki devirde sinemaya dair bir şeyler de başınızda Mevcut mı?
Okuldan mezun olduktan sonra sinemayı tam manasıyla bırakmış sayılmam. Hala bir senaryo danışmanlık grubunda etkin olarak çalışıyorum. Bir noktada kendi işlerimi çekmek istiyorum. Daha Evvel kendime çektiğim görüntüler bu mümkün çalışmaların provalarıydı. çok keyif alıyorum setlerden. Beni bu kadar Mesut eden bir şeye daha Çok adım atmamam kendime haksızlık olur. Ne vakit, nasıl ve ne yapacağıma şimdi karar vermedim ki bu arayışın içerisinde olmak işin en zevkli kısmı aslında.
Üç şiir kitabınızın yanı Dizi artık yeni yıla dijital bir platformda Oyunlar Holding programıyla merhaba dediniz. Dikkat cazibeli ve takdir edilesi bu üretkenliğin ardındaki Temel motivasyon nedir?
Temel motivasyon sevinç. Oyunlar Holding ve şiir gece ve gündüz kadar farklı iki disiplin hayatımdaki. İkisi de bana yalnızca memnunluk veriyor. Şiire dair kendime verdiğim kelamların hepsini tuttuğumu düşünüyorum. Harvard Üniversitesi’nin Online Eğitim programıyla ‘’Amerikan Şiiri’’ mezunu oldum. En nihayet çıkardığım kitap ‘’Parya Koma’’ Yunus Emre Şiir Ödülü’ne layık görüldü. Hala aylık mecmualara köşe yazmaya devam ediyorum. Yazmak meşakkat ve disiplin isteyen bir sıkıntı. Tüm bunların ortasında insan soluk alabileceği Ufak boşluklara gereksinim duyuyor. ‘’Oyunlar Holding’’ ile kendi boşluğumu kendim yarattığımı düşünüyorum. Elbette müzik ve şiir bana daha son daha onulmaz bir keyif veriyor lakin haftanın bir günü arkadaşlarımla buluşup saçmalamaya, gülmekten yere düşmeye de Fazla gereksinimim var. Röportaj buraya kadar okuyan arkadaşlara da naçizane tavsiyem; tam manasıyla ”saçma sapan” bir şey izlemek ve gülmekten yere düşmek istiyorsanız Gain Medya’da ‘’Oyunlar Holding’’i izleyebilirsiniz.
Yorum Yok