MÜJDE IŞIL- Kim kederi ki Biricik maksadı eşinin yasını tutmak olan, ondan yadigâr köpek uğruna dünyaları yakan emekli bir suikastçının intikam macerası sinema tarihinin en sevilen aksiyon serilerinden birine dönüşecek… Keanu Reeves’in yeri her Vakit farklı fakat “Matrix”in Neo’sundan bile daha efsanevi bir pozisyona erişti denebilir “John Wick” ile. Veyahut Reeves bu seriyi efsane bir pozisyona taşıdı…
Önceki macerada Yüksek Şura tarafından aforoz edilen kahramanımız, “John Wick: Chapter 4”da özgürlüğünü Geri kazanmak için herkesi karşısına alıyor. arkadaş bildikleri ise Yüksek Şura’da bütün gücü eline geçirmek isteyen Marki tarafından kendisine Hasım ediliyor. John Wick hesaplaşmak için Osaka’dan Paris’e, uzun ve tuzaklarla dolu bir seyahate çıkıyor.
Yorgun düşürüyor
Dördüncü sinema, hem üçüncü sinemanın yolunu takip ediyor hem de onun yükselttiği çıtayı Öbür bir düzeye taşıyor. Wick’in Yüksek Şura ve eski tanıdıkları ile olan savaşı yeni sinemada de devam ediyor. New York sokaklarında atla koşturduğu ya da Vivaldi eşliğinde stant alanında kırmadık cam bırakmadığı sahnelerin benzerleri yeni sinemada de var. Yeni sinemanın öncüllerinden farkı ise Fazla uzun müddeti ve stilize şiddet, dövüş, aksiyon sahnelerindeki yoğunluk. 170 dakika boyunca seyirciyi nefessiz bırakıp hırpalıyor. Bir noktadan sonra Wick’in maruz kaldığı darbelerin yorgunluğunu siz de hissediyorsunuz. fakat bu boş bir tartı ya da kaos değil, itinayla çalışılmış sahneleri takip edip onların suratına yetişmeye çalışmanın verdiği “hasar”… Sinemanın birinci yarısında “seyirci aslında bunu istiyor” mantığıyla çekilmiş bilindik sahneler, ikinci yarıda yerini “bundan yeterlisi çekilemez” Saha okumasına bırakıyor. Zafer Takı’ndaki “zincirleme dövüş” sahnesinin süperliği karşısında şaşkına dönerken terk edilmiş bir binada Biricik planla ve görüntü oyunu izlermişçesine üstten çekilmiş kısım sineması Öbür bir düzeye çıkarıyor.
Emsal aldığı sinemalar açısından da yeni sinema epey varlıklı. Daha birinci karesinde David Lean’vari bir çöl çekimiyle başlayan (ve hatta Mustafa Akkad’ın “Çağrı” sinemasını de oldukça anımsatan) imal, westernden Irak şark dövüş sinemalarına, Takeshi Kitano’nun “Zatoichi”sine kadar pek Fazla damardan besleniyor. “Olağan Şüpheliler”deki Kayser Söze’yi anımsatan, Türk kökenli olduğu iması yapılan bir karakteri de Mevcut sinemanın. Köpekli suikastçı için ise bizim “atıl kurt”lu Tarkan sinemaları izlenmiş olabilir mi sanki?
Gizli hüznü katmerliyor
Fedakârlığı, sadakati, erk sahibine meydanı bırakmamayı yücelten sinema, kendisiyle dalga geçmeyi de Fazla uygun beceriyor. Wick ile suikastçının köpeği ortasındaki irtibat ve Özellikle Sacre Coeur merdivenleri sahnesi, çok heyecan ortasında güldürüyor da.
Filmin oyuncu takımından da bahsetmeden olmaz. Geçtiğimiz hafta vefat eden Lance Reddick’in nihayet sinemalarından biri “John Wick: Chapter 4”. Sinemadaki gizli hüznü katmerliyor bu erken vefat. Keanu Reeves her zamanki karizmasında. “Ip Man” serisinin yıldızı Donnie Yen, Reeves’ten epey rol çalıyor. Hatta sinemanın birinci yarısında kıssanın başkahramanı üzere konumlanıyor. Müzikçi ve model Rina Sawayama, birinci sinema tecrübesinde karakteristik yüzü ile akılda kalıyor. Ve nihayet bir not: Şayet nihayet jenerik akmaya başladı mı salonu terk edenlerdenseniz, bu sinemada yapmayın!
Vizyonda öne çıkanlar
*“Le nouveau jouet/Özel Bir Hediye”: Francis Veber’in 1976 tarihli “The Toy” sinemasından ilham Meydan imal, Daniel Auteuil ile Jamel Debbouze’u bir ortaya getiriyor ve Sınıf çatışmasını mizahi bir lisanla anlatıyor. Fransa’nın en Güçlü adamı, Sami’nin çalıştığı alışveriş merkezini oğlunun doğum günü için kapattırır ve İkram olarak ne isterse almasını söyler. Oğlu, kendine oyuncak olarak Sami’yi seçer.
*“Le otto montagne/Sekiz Dağ”: Paolo Cognetti’nin birebir isimli romanından uyarlanan sinema, geçen sene Cannes Sinema Festivali’nde Heyet Mükafatı kazanmıştı. Pietro kentte, Bruno ise köyde yaşamaktadır. Yıllar içinde her müsabakalarında aşkları, kayıpları, aileleri, yazgılarını birbirleriyle paylaşırlar; arkadaşlıkları her Yıl perçinlenir, gerçek dostluğun özünü görürler.
Yorum Yok