Efnan Atmaca – Son Devre dizilerde çocukluk travmalarının, aile içi şiddetin, istismarın tükettiği hayatları izliyoruz. Bu diziler sayesinde psikiyatriyle tanıştık. Artık de muhafazakâr-modern çatışmasını izleyip Sulh ortamının nasıl sağlanacağını tartışıyoruz. Bu kadar acının, sorunun, uyuşmazlığın olduğu ekranlara bakınca insan “Nerede o eski diziler?” diyor. Edebiyattan televizyona uyarlanan, reyting rekorları kıran ve hatta tekrarları hâlâ ‘en Fazla izlenen’ diziler… Birinci akla gelen, üçüncü Kez çekilmesi planlanan Halit Ziya Uşaklıgil’in “Aşk-ı Memnu”su. Anna Karenina ve Madam Bovary’nin Türkiye temsilcisi Bihter’le bizi tanıştıran efsane kıssa. Muştu Ar’ı Ünlü yaptıktan sonra Beren Saat’in şöhretini parlatan, artık de Farah Zeynep Abdullah’ın ismini yaldızlamaya hazırlanan “Aşk-ı Memnu” yani yasak aşk! sıra hem ilk hem de ikinci versiyonuyla efsane olmayı başardı. İşin sırrı üniversal ve vakitsiz olmasında.
Sonunda ceza var!
Her ne kadar yasak aşka bizi bir yere kadar taraf yapsa da sonunda cezayı kesiyor öykü ve yanlış yola sapanı vefata gönderiyor. Görkemli kostümleri, başarılı oyuncularıyla gönlümüze taht kuruyor kurmasına “Aşk-ı Memnu” ve Bihter ile Behlül’ü Fazla yakıştırıyoruz birbirine fakat nihayetinde direkt koparsak kendimizi cezalandırmak zorunda olduğumuzu söylüyor. Bu anne kadar da bizi kurduğu şaşaalı dünyaya ortak edip, kahramanlarına özendirirken bir yandan da onların yaşadığı “fena” bağlarla hayatımızı karşılaştırıp şükretmemizi öneriyor. lakin elbette yazın ile televizyonun iştiraki bundan ibaret değil. Pek Fazla sıra Mevcut ki farklı taraflarıyla kitap kahramanlarını ekrana getirdiler.
Gözler daima yüksekte
“Yaprak Dökümü” bir Reşat Nuri Güntekin klasiği. Onurlu Ali İstek Beyefendi ve onu Samimi içe yiyen ailesi. Modernizmin klasiği yenişinin destansı öyküsü. Ah o Ferhunde olmasaydı, nasıl Mesut olurdu değil mi Ali İstek Beyefendi ve çocukları? Bihter hayattan beklentileri Aka bir karakterken “Yaprak Dökümü”nün kızları da onun peşinden masraf. En Aka hatalı Ferhunde gösterilir ancak Leyla ile Necla da çağdaşın tuzağına düşmekten kendini alamazlar. Ne Vakit ki o alay ettikleri kıymetlerin değerini anlarlar kurtuluş gelir. Elbette bu dizilerin tutulmasında en Aka rol, oyuncuların… Sırf “Yaprak Dökümü”nden bile ustaların el verdiği gençler çıktı. Fahriye Evcen, Gökçe Bahadır ve Neslihan Atagül birinci akla gelenler.
Cesur Yürek Feride
Fahriye Evcen sonra “Çalıkuşu” olarak girdi hayatımıza. Daha Evvel de çok sevmiştik Muallim Feride’yi. Aydan Şener’i görünce yüzümüzde güller açardı. İdealist, düzgün kalpli Feride. Reşat Nuri Güntekin’in melek yüzlü kahramanı. Kâmran’ın dejenere dünyasına kapılmayıp kıymetlerinin peşinden giderek Örnek oldu. Bu kıssanın anne ekseni de modern ile anane çatışmasıydı ve Fransız kolejinden mezun Feride, Anadolu’da halkının yanındaydı. Yeniden bildiri netti: Kim olduğunuzu, nereden geldiğinizi unutmayın! Neyse ki bu Kez hüzünlü bitmedi öykü. Hem Kâmran ile Feride kavuştu hem de onları canlandıran Fahriye Evcen ile Burak Özçivit evlendi, ikinci çocukları da doğdu.
‘Bana o denli bakma, anlayacaklar’
Laf Aydan Şener’den açılmışken “Samanyolu”nu anmadan olur mu? Hülya Koçyiğit’in saf Zülal’inden sonra Aydan Şener daha bir Avrupai olsa da ne yandık Ediz Hun’dan sonra Tolga Savacı’nın canlandırdığı Nejat’la aşk kıssalarına. Bir yasak aşk daha. Teyze çocuklarının imkânsız aşkına şahitlik ederken Aydan Şener ile Tolga Savacı’nın kusursuz ahengine hayranlık duyduk. Kerime Ender klasiği de tekrar çekildi. Bu Kez Vildan Atasever ile Özcan Deniz vardı karşımızda. Ben bir Sefer daha izlemek isterim fakat. Hafsanur Sancaktutan ile Aytaç Şaşmaz’dan ne hoş bir Zülal ile Nejat çıkardı. Fonda Teoman’ın “Bana o denli bakma, anlayacaklar. İkimize karşı bu dünya, bizi anlamıy’caklar” müziği. Elbette “Samanyolu”ndaki çatışma başkalarına nazaran Fazla naif ve eski kalıyor ancak yazın uyarlamalarının en Değerli özelliği modernize edilebilmeleri. Senaristlere duyurulur.
‘Behlül esmer olsun’
“Aşk-ı Memnu”nun yeni versiyonunda Bihter’i Farah Zeynep Abdullah’ın oynayacağı duyuruldu ancak öbür roller merakla bekleniyor. Kıvanç Tatlıtuğ, Salih Güney’den devraldığı rolün hakkını verirken bakalım Bazen göreceğiz Behlül olarak karşımızda. Adnan Bey’i Selçuk Yöntem’den kim ayıracak ben düşündüm düşündüm bulamadım. Ya da Firdesv Hanım’ı Nebahat Çehre’den. Hele de matmazel ile yıldızlaşan Zerrin Tekindor! Hazal Kaya’yı bize kazandıran Nihal’i de unutmayalım. Ben bu Defa esmer bir Behlül görsem Mesut olurum. örneğin Deniz Can Aktaş. Pekala, sizin adaylarınız kimler?
Fatmagül sen bizi değiştirdin
Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu’yu hem dizide hem gerçek hayatta birleştiren “Fatih-Harbiye”, Peyami Safa’nın kaleminden bir modern-gelenek çatışmasını bahis alıyordu. bütün bu dizilerden farklı bir yazın uyarlamasının altını çizmeden olmaz doğal. Bu Kez Hülya Avşar’dan aldığı eli yanlışsız kullanan Beren Saat’in yıldızlaştığı “Fatmagül’in Cürmü Ne?”. Vedat Türkali’nin kitabından Evvel sinemaya sonra televizyona uyarlanan “Fatmagül’in Cürmü Ne?”; töreleri, kanunları, anaerkil tertibi eleştiren; eleştirmekle kalmayıp başkaldıran bir öykü olarak hem televizyonlar hem de eğitimini ak ekrandan alanlar için bir uyanış oldu.
Yorum Yok