Seray Şahinler – Bu yılın hepimiz için Fazla farklı ve Fazla Özel bir manası var… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına Şahit olmak bir imtiyaz kuşkusuz. Cumhuriyet’i yaşatacak olan bizlerin, onu kuranları daha Fazla andığı ve araştırdığı bir Yıl Mevcut önümüzde. Aka bir motivasyon… Cumhuriyet’in iktisadi kalkınmasında Değerli bir yeri olan İş Bankası da bu coşkuya “Yaşasın Cumhuriyet” standıyla eşlik ediyor. Geçtiğimiz Yıl İzmir’de düzenlenen “Büyük Zafer’in 100. Yılına Gerçek İstiklal” ile Cumhuriyet’e giden yoldan kesitler sunan İş Bankası bu Kez “Yaşasın Cumhuriyet! Atatürk Periyodunda İktisadi Bağımsızlığın Birinci Adımları” standıyla 1923 sonrasına odaklanıyor. Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi’nde ziyarete açılan stantta bir ulusun yine doğuş sürecinin izleri var.
Cumhuriyet’e omuz verenler
Cumhuriyetimiz kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar Aka olursa olsun, iktisadi zaferle taçlanmazsa Sonuç kalıcı olamaz” kelamından ilham Meydan müze, iktisadi ve toplumsal hayatın kalkınma sürecindeki yerini mercek altına almış. Lakin anlatılan yalnızca iktisadi ihtilalin hikayesi değil. Çünkü Cumhuriyet, kendi kıssasını kendi elleriyle yazmış eşsiz bir destan. Eğitimden sıhhate, ulaşımdan ziraate kadar Cumhuriyet’in en Kıymetli ihtilallerinin inşa sürecine Şahit oluyoruz. Stant bir Sefer daha Cumhuriyet’in eğitime, bilime, ilime, fırsat eşitliğine, dünyaya entegre olmanın kıymetine olan inancını ve bu dava etrafında birleşenleri hatırlatıyor. Köy Enstitüleri, Hıfzıssıhha, Atatürk Orman Çiftliği, Devlet Demir Yolları üzere Cumhuriyet’in en Özel ve öncü projelerinin hikayesini okuyoruz nemli gözlerimizle.
İş Sanat’ın uyumunda hazırlanan standın küratörlüğünü 19. YY ve 20. YY Türkiye iktisadi ve toplumsal tarihi, Kurum ve girişimcilik tarihi hususlarında yaptığı çalışmalarla bilinen, Marmara Üniversitesi iktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Murat Koraltürk, dizaynını ise Pattu Mimarlık üstleniyor.
“Yaşasın Cumhuriyet” standında kurumsal ve ferdî arşivin yanı Dizi aile yadigârlarından ödünç alınan iki bini aşkın doküman, fotoğraf, sinema ve nesne var. İki kısma ayrılan standın birinci kısmı 1923’ün Çabucak ardından gerçekleşen nüfus siyasetleri, eğitim, sıhhat ve İktisat alanındaki çabaya ayrılmış. İkinci kısımda ise çiçeği burnundaki Cumhuriyet’in yollarına taş döşeyen süreci izliyoruz. Hepsi Fikir ve uygulanış biçimiyle döneminin Fazla ötesinde… 1928’de kurulan Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün ömrü uzatmak, sağlıklı yaşayabilmek için yaptığı çalışmaları hatırlatıyor sergi… Çanakkale Cumhuriyet Mektebi öğrencilerinin 1933’te deney odaklı eğitim gördükleri laboratuvarı tanıtıyor; Atatürk Orman Çiftliği’nde staj yapan Yüksek Ziraat Enstitüsü bayanlarının tarım alanlarındaki uğraşlarını gösteriyor; Edirne, Burdur, Erzurum, Kayseri, Malatya’daki şimendifer istasyonlarının inşasını, Eskişehir ve birçok bölgedeki şeker fabrikalarının kuruluşunu, deniz ve hava ulaşımındaki atılımları hatırlatıyor. Modülleri birleştirdiğinizde ise bağımsız, çağdaş, Özgür bir ulusun inşasında bu atılımların birbiriyle ilişkisini görüyorsunuz. Hiçbiri birbirinden Müstakil değil, hepsi birbirine eklenerek Cumhuriyet’e omuz veriyor.
Sergi, Cumhuriyet’in 100. yılını kutladığımız bu Yıl boyunca ziyarete Aleni olacak.
Dünyaya çağrı
İş Bankası Müzesi, İstanbul’un en turist çeken yerlerinden olan Eminönü’nde. Sergiyi gezerken Özellikle Orta şark ve Avrupa’dan gelen Fazla sayıda turiste rastladım. Hepsi metinleri dikkatle okuyor, fotoğrafları heyecanla izliyordu. Günün her saati, sergiyi heyecanla gezen ilköğretim okulu çocuklarının coşkulu sesleri yankılanıyor duvarlarda. Standın emeline ve davetine Müsait olarak Cumhuriyet’in yalnızca bir Yönetim biçimi değil, bir kıymetler bütünü olduğunu hissetmeniz mümkün.
Atatürk’ün tabiriyle “Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız.” “Yaşasın Cumhuriyet” standı bu destanı yüksek sesle anlatan projelerden biri. Stant sene sonuna kadar ziyaret edilebilir.
Yorum Yok